Tüp Bebek Tedavisinin Aşamaları Nelerdir
Birçok kişi tarafından merak edilen konuların başında da tüp bebek tedavisi aşamalarının ne olduğu gelmektedir çiftlerin değerlendirilmesinden sonra yapılacak testler de hazırsa adetin ilk günleri için tedavinin başlanması konusunda plan yapılır ve tüp bebek tedavisine adetin ilk 3 gün içinde başlanır. Adetin ilk günlerini seçilmesinde ki amaç büyümeye hazırlanan primordial foliküllerin seçimini yapmaktır. Tedaviye uygun yumurta geliştirici hormon ilaçlarıyla başlandığında primordial folikül havuzundan olabilecek maksimum sayıda seçilim yapılmakta ve tedavi süreci sonunda maksimum sayıda yumurta elde edilebilmektedir. Büyümekte olan foliküller belirli aralıklarla transvajinal ultrason yardımıyla takip edilip yeterli büyüme belirlenir. Genellikle her gün belirli bir dozda cilt altına enjeksiyon şeklinde yapılan ilaçlar ile toplam 8 ile 15 gün arasında bir tedavi sonrası olgun foliküller elde edilir. Bu aşamadan sonra yapılacak bazı hormonal değerlendirmeler de yapıldıktan sonra yumurtaları son kez olgunlaştıracak çatlatma iğnesi olarak da bilinen enjeksiyon yapılır ve bundan 34 ile 36 saat sonra yumurta toplama işlemi planlanır.
Adetin 2 ya da 3. gününde uygun dozda yapılan yumurta geliştiricileri cevap alınıp alınmadığı ultrason tetkiki ile yeterli büyüme olup olmadığı değerlendirilir takip edilen foliküllerin içinde yumurta olgunlaştığı varsayılır ve bazı kan testleri ile de bu gelişim doğrulanır. Ne yazık ki bazen primordial folikül havuzundan serbest kalan foliküller az sayıda olmakta ve uygun tedaviye rağmen az sayıda folikül gelişmektedir. Bu durum bazen tedavi iptalleri ya da tedavi sonrası sanılandan daha az yumurta toplanmasına sebep olabilir. Yumurta olgunlaştırıcı son basamak tedaviden 36 saat sonra oposit yumurta toplama işlemi kısaca o p denilen yok işlem yapılır. Opu işlemi genellikle genel anestezi altında ameliyathane şartlarının sağlandığı bir ortamda transvajinal ultrason eşliğinde ki bir iğne vasıtasıyla vajinadan girerek yumurtalıklardan yumurta toplama işlemidir. Bu işlem sırasında hasta ağrı duymaması için genel anestezi almaktadır. İşlem hastadan hastaya değişmekle beraber yaklaşık 5 – 30 dakika arasında sürmektedir. İşlem sırasında her folikülden yumurta aspiri edilmeye çalışılmakta ve aspir edilen yumurtalar embriyolog tarafından mikroskop altında sayılmaktadır. Toplanan yumurtalar belirli bazı işlemlerden sonra erkekten alınan sperm ile intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu ile döllenmekte ve uygun ortamlarda bölünmesi takip edilmektedir.

tüp bebek tedavisi aşamaları
Sağlıklı bir şekilde bölünmesi devam eden döllenmiş yumurtalar embriyo olarak adlandırılmaktadır. Gelişimi takip edilen embriyolar 3 ya da tercihen 5 gün uygun hazırlığı takip et rahim içine yani döl yatağına embriyo transferi denen bir işlem ile aktarılır. Embriyo transferi yumurta toplama işleminden sonra 3. ya da 5 gün yapılır. 5 güne kadar ulaşma kabiliyeti gösteren embriyoların rahim içine tutunma olasılıkları 3 gün embriyo yollarına göre daha yüksektir. Bu nedenle birçok klinikte 5 gün embriyo transferi rutin olarak yapılmaktadır.
Embriyo transferi işleminde 5 güne gelmiş embriyolar özel bir kateter vasıtasıyla enjektör çekilerek ultrason eşliğinde rahim içine özenle aktarılır. Bu işlemden sonra birtakım tutunmayı ve embriyo devamını sağlayacak hormon tedavileri de reçete edilir ve hastaya yaklaşık 10 ile 12 gün sonra kanda gebelik testi yaptırması önerilir. Embriyo transferinden sonra hasta klinikte 30 dakika dinlendirildikten sonra o gün için aşırı egzersiz ve cinsel ilişkide bulunmaması tavsiyesiyle taburcu edilir.
Embriyo transferinden sonraki ilk 2. günden itibaren hasta normal rutin hayatına devam edebilir. Aşırı hareketsizlik ve katı yatak istirahati önerilmez ve bu durumun fayda sağladığına dair herhangi bir kanıt elimizde bulunmamaktadır.
Tedavide kullanılacak ilaçlar Hekim tarafından hastaya özgü seçilmektedir bunlar arasında folikül geliştirici hormon ilaçları, vücut içi hormon duyarlılaştırıcılar, açları arttırıcı bazı ilaçlar, erken yumurta olgunlaşmasını önleyecek ilaçlar ve nihai yumurtalık geliştirici ilaçlar kullanılmaktadır. Tedavi öncesi ve tedavi süresi boyunca gebelik elde edilene kadar günde 400 mikrogram folik asit takviyesi de rutin olarak önerilmektedir. Bazı kliniklerde adjuvan tedavi de dediğimiz ancak kanıta dayalı olmayan bir takım ilaçlar da kullanılmaktadır. Pıhtılaşmayı önleyici bazı iğneler, aspirin steroidler ve bazı birtakım antibiyotikler kullanılması önerilir. SD bu önerilerin kanıt değeri yeterli değildir. Biz istanbul tüp bebek merkezi kliniği olarak yumurta geliştirici tedavi ve yumurta toplamasından sonra embriyo transferi yaptığımız hastalara sadece luteal faz desteği olarak progesteron tedavisi önermekteyiz.
Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranı Nedir
Tüp bebek tedavisi için başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden birincisi hasta yaşıdır. Hasta yaşı bağımsız bir tedavi belirteci gibidir, özellikle 20 ile 35 yaş arasında başarı şansı yüksekken 35 yaşından sonra başarı şansı giderek düşmektedir. Kırklı yaşlarda tedavi başarısı için uzun tedavi süreçleri ve yüksek doz ilaç gerekmektedir. 45 yaşından sonra ise neredeyse kendi yumurtaları ile gebe kalan kadın sayısı %1 lere ve hatta daha az oranlara düşmektedir.
Tüp bebek başarı şansını etkileyen diğer bağımsız kriter over rezervedir. Over rezervi azaldıkça başarı şansı ve canlı doğum oranı giderek azalmaktadır.
Sigara; tüp bebek tedavisini etkileyen önemli bir konudur!
Sigara içicisi olan kadın ve erkek durumunda tedavi başarısı düşecek ve canlı doğum oranları azalacaktır. Sigara kullanımı oosit kalite ve sayısını azalttığı gibi benzer şekilde sperm sayı ve kalitesini de azaltmakta dolayısıyla elde edilecek embriyoların sayı ve kalitesi düşmektedir.
Tüp bebek tedavisinde başarı oranlarını belirleyen bir diğer konuda hastaya göre kişisel tedavinin belirlenmesi ve tek çeşit tedavinin tüm hastalara uygun olmayacağını bilinmesidir. Hastayı ayrı bir klinik durum olarak değerlendirip her hastaya özgü bir tedavi uygulanmalıdır. Hastanın psiko-sosyal durumu, mental sağlığı, beden sağlığı ve tıbbi gereklilikleri ne ise ona göre belirlenmiş özel bir tüp bebek tedavisi yapılmalıdır.
Tüp Bebek Tedavisinin Riskleri Nelerdir
Her tedavide olduğu gibi tüp bebek tedavisinde de tedaviye özgü bir takım riskler ve istenmeyen durumlar oluşabilmektedir. Bunlardan ilki tedavide kullanılacak ilaçlara karşı alerjik reaksiyon gelişmesi bir diğeri ve en önemlisi tedavi sonrası yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromu denen ve hayatı tehdit eden hastaneye yatırılmasının gerektiği özel bir durum oluşabilmektedir. o o h s s yani yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromu olarak tarif edilen hastalıkta uygulanan yumurta geliştirici tedavilere yanıt olarak yumurtalıklar aşırı büyüyerek karın içi boşluğuna çok miktarda sıvı salgılamak da ve damardan kaybedilen bu sıvıdan dolayı hasta da bir takım sıvı ve mineral bozuklukları gelişmekte ayrıca yatkınlık durumunun da eşlik ettiği hayatı tehdit eden bir tablo ortaya çıkabilmektedir. Gelişmekte olan tedavi modaliteleri sayesinde yumurtalık aşırı uyarılma sendromu oranları oldukça gerilemiştir ve şu anda modern kliniklerde neredeyse hiç görülmemektedir.
Yüksek over rezervi olan hastaların tedavisi planlanırken yumurtalık aşırı uyarılması sendromu olabileceği ön görülmeli ve tedavide kullanılacak ilaçlar bu duruma göre seçilmelidir. Ayrıca hastaya embriyo dondurma konusunda önceden gerekli açıklamalar yapılmalıdır. Embriyo dondurma ve çözme tekniklerinin oldukça gelişmiş olması günümüzde dondurulmuş embriyo transferinin taze embriyo transferine göre daha başarılı sonuçlar vermesine neden olmuştur. Endometrium denen döl yatağının reseptivitesinin de doğal adet döngüsünde ilaçların etkilemediği bir dönemde daha normal olabileceği fikri embriyo transferinin dondurulduktan sonra yapılması düşüncesini beraberinde getirmiştir.
Tüp bebek tedavisinin risklerinden bir diğeri de çoğul gebelik oluşumudur. Çoğul gebelik başlangıçta hastalar için bir avantaj gibi gözüksede tedavi süreci sonucunda elde edilen gebeliklerin devamını teki gebeliklere göre sonuçlarının daha kötü olduğu düşünüldüğünde aslında bir dezavantajdır. Ülkemizde 35 yaşını altında daha önce başarısız tüp bebek denemesi olmayan hastalara tek embriyo transferi yapılarak bu durumun önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Halihazırda yapılan kaliteli çalışmalarda da tek embriyo transferinin çoklu embriyo transferine göre daha fazla başarı vaat ettiği bir gerçektir.