Varikosel adı verilen rahatsızlığının detaylı tanımını yapmak gerekirse; erkeğin sperm üretiminde görevli olan testislerinde yer alan toplardamarlar içinde genişlemeye bağlı olarak görülen varisleşme problemidir. Sol taraftaki toplar damarın daha uzun olduğu ve ana damar bağlantısının dik olmasından dolayı kanın boşalmasını daha da zorlaştırdığı için varikosel rahatsızlığı genel olarak sol taraftaki yumurtalık torbasında görülmektedir. Ancak her ikisinde ya da sadece sağ taraftaki yumurtalık torbasında görüldüğü vakalar da vardır.
Varikosel rahatsızlığı tıpkı bacaklarda görülen varis şişkinliği gibi testislerde cilt yüzeyinde şişkinliklerin görülmesine ve testislerde sıcaklık artışına sebep olur.
Varikosel rahatsızlığı; sperm testi sonucu yetersiz çıkmış olan ve kısırlık tanısı konmuş olan her 100 erkekten yaklaşık olarak 25 – 30’unda görülmektedir. Çocuk sahibi olmuş her 100 erkeğin yaklaşık olarak 15 – 20’sinde de varikosel rahatsızlığı görüldüğü bilinmektedir. Erkeklerde görülen varikosel rahatsızlığının henüz ispatlanmış bilimsel bir sebebi yoktur. Ancak varikosel rahatsızlığının görülme sıklığına bağlı olarak risk altındaki kişiler şu şekilde olarak belirlenmiştir;
Skrotum adı verilen yumurtalık torbalarındaki ısının, spermlerin sağlıklı üretilebilmesi için normal vücut ısısına göre birkaç derece daha düşük olması gerekmektedir. Ancak damarların genişlemesi, kanın birikmesine ve ısı artışına sebep olduğu için sperm üretimi açısından olumsuzluk yaşanmaktadır. Ayrıca kan birikmesi böbrek fonksiyonlarının bozulmasına, toksin maddelerin testislerde birikmesine ve sperm hareketlerinin olumsuz etkilenmesine sebep olmaktadır.
Erkeklerde kısırlık (infertilite) sebepleri arasında gösterilen bir hastalık olan varikosel rahatsızlığı eğer hafif derecede ilerlemiş isegenelde hiçbir bulgu ya da belirti göstermemektedir. Ancak varikosel ilerlemiş seviyelerinde çeşitli bulgu ve belirtiler ile birlikte görülmektedir.
Varikosel rahatsızlığı ile birlikte testis içi ısısı bozulmuş olur. Varisleşmeye bağlı olarak kanın birikmesi ve toksin maddelerin hem sperm hem de testesteron hormonu üzerinde olumsuz etkiler göstermesi varikosel hastalığının sonucunda görülen bulgulardır.
Varikosel tedavsinden önce ilk olarak varikosel tanısının konulması gerekmektedir. Uzman bir doktor tarafından yapılan fiziki muayene sonucunda damar ve sinir yapısı el ile muayene edilir. Hasta 21 – 22 derece ortam sıcaklığı olan bir odada ayakta muayene edilir. Hastadan ıkınması, öksürmesi istenir ki burada amaç damar yapısının ne kadar genişleyebileceğine bakmaktır. El ile muayenenin altın değerinde bilgiler verdiği varikosel rahatsızlığının daha detaylı tanısı doppler ultrason cihazı ile de konulabilmektedir. Ameliyat yapılması için damar yapısındaki farklılığın el ile yapılan muayenede görülmesi şartı vardır. Aksi halde varikoselin tedavisi için herhangi bir operasyon önerilmemektedir. Varikosel rahatsızlığının tanısında öncelikle dikkate alınması gereken doktorun el ile yaptığı fiziki muayenedir. Ultrason ile yapılan tetkikler varikoselin derecesini belirlemeye yöneliktir.
Klinik ortamda yapılan fiziki muayene sırasında varikosel 3 evrede değerlendirilmektedir;
1.evre: Hasta ayakta ve normal pozisyonda duruyor iken herhangi bir şişlik ya da belirti yoktur. Ancak ıkındığı ya da öksürdüğü zaman elle varikosel tespit edilebilir.
Tanı konulmasının ardından testis boyutlarına bakılır, semen testi yapılır ve sperm ölçümlerine bakılır. Hastaya öncelikle sperm kalite ve sayısını tehlikeye atacak beslenme alışkanlıklarından, sigara ve alkol kullanımından, toksin maddelere maruz kalma gibi durumlardan uzak kalması tavsiye edilmektedir. Doktor tavsiyesi ile antioksidan ilaçlar da denenebilir. Bu ilaçlar sayesinde sperm sayısı ve kalitesi ile hormon değerlerine destek sağlanması amaçlanmaktadır.
Ancak sperm değerleri oldukça bozulmuş ve kısırlık sorunu yaşamakta olan hastalar için varikosel tedavisinde başlıca yapılan işlem cerrahi müdahaledir. Operasyon sırasında mikroskop ile ya da normal bir şekilde kasık ve testis arasındaki toplar damarların birbiri ile bağlanması gerçekleştirilir. Mikro cerrahi yöntemi ile kasıklardan yapılan bir operasyondur. Yaklaşık olarak 1, 5 – 2 saat süren operasyon sırasında mikroskop kullanılması damar yapısının daha net görülmesini ve doğru bir bağlama yapılmasını da sağlamaktadır. Varikosel ameliyatı şu durumlarda yapılır;
Ameliyatın ardından 2 gün sonra hasta normal günlük yaşantısına devam edebilmektedir. 8 – 10 gün içinde ise iş yaşamına geri dönebilmektedir. Cinsel aktiviteler için en az 3 – 4 hafta beklenilmesi, enerji gerektiren spor gibi aktiviteler için ise 5 – 7 hafta gibi bir süre beklenilmesi tavsiye edilmektedir. Başarılı geçen bir cerrahi operasyon sonrasında sperm değerlerinde ortalama olarak % 50 – 60 oranında artış ve düzelme sağlandığı görülmektedir. Operasyondan 3 ay sonra ilk ölçümler yapılmaktadır. Ancak sperm ölçümleri ile ilgili en doğru bilgi 6. ay sonunda yapılan ölçümlerde ortaya çıkmaktadır. Varikosel tedavi edilebilir kısırlığın sebepleri arasında yer almaktadır. Ancak her hastada operasyon sonrasında sperm sayısında düzelme olmayacağı unutulmamalıdır.
Adet döngüsü, kadından kadına farklılaşabilmekle birlikte genellikle 21 – 35 gün arasında seyreder. Bazı kadınların…
Streptokok enfeksiyonu gebelik döneminde görülen ve anne adaylarının vajen ile rektumda yerleşim gösteren bir enfeksiyon…
Vajina bölgesinde kaşıntı olması, kadınların günlük hayatını da sıkıntıya sokan problemlerden biridir. Sıklıkla karşılaşılan bu…
Vajinal kanama kadınlarda endişe yaratan unsurlardan biridir. Özellikle kanser belirtisi olarak düşünülmesi bu endişenin çok…
Adet dönemlerinin başlangıcında kanın rengi kırmızıdan ziyade kahverengi tonlarında olur. Kana kahverengi tonunu kazandıran bir…
Plasenta ya da halk arasındaki adıyla ‘bebeğin eşi’ gebelik süresi boyunca anne karnındaki bebeğe besin…