Düzenli olarak adet gören kişiler, 28 günde bir adet olur. İlk adet kanamasının gerçekleştiği günü takip eden 14 ile 15. gün yumurtlar. Yumurtalıklar, içerisinde yer aldıkları kesecikleri ya da farklı bir deyişle folikülleri çatlatır. Yumurtalıklar ile rahim arasında bulunan fallop tüplerine ilerler. Yumurtlamanın gerçekleştiği günden bir iki gün önce ya da yumurtlamanın gerçekleştiği gün korunmasız cinsel ilişkiye girildiği zaman erkek üreme hücresi sperm ile yumurta fallop tüplerinde bir araya gelir.

Yumurtanın fallop tüplerinde döllenmesiyle birlikte embriyolar meydana gelir. Bir hafta boyunca gelişimini sürdüren embriyo, sürenin sonunda rahme inerek implantasyon yani tutunma sürecine giriş yapar. Bir önceki adet kanamasının ilk gününü takip eden 21. güne denk gelen bu süreçte, kanda ve idrarda Beta HCG hormon seviyesi yükselir.

Gebelik belirtilerinden biri olan hormon düzeyi sayesinde süreçte gebelik testi pozitif çıkabilir. Fakat gebeliğin erken döneminde kimyasal gebelik ya da bir diğer bilinen adıyla biyokimyasal gebelik sebebiyle bu durum sonlanabilir. Kimyasal gebelik, normal şekilde yumurtanın döllenmesiyle meydana gelen embriyonun sağlıklı gelişememesi sonucu vücuttan atılmasını tanımlar.

Sessiz düşük olarak da bilinen kimyasal gebeliklerde embriyo henüz uterusa tutunmadığı için normal düşük vakaları gibi küretaj gerektirmemektedir. Genellikle kişi, henüz gebe olduğunun farkına varmadan gelişimini sürdüremeyen embriyo, adet kanamasıyla vücut dışına atılmaya başlanır. Kimyasal gebelik sonrasında adet düzeninde farklılık olmayabilir.

Kimyasal Gebelik Neden Olur?

– Döllenen yumurtanın herhangi bir sebeple sağlıksız olması. Bu sebeple, yumurta sessiz düşük yoluyla vücuttan dışarıya atılır.

• Anne ve babada genetik rahatsızlıklar olması

• Anne adayında endokrin hastalığı olması

• Annenin yaşının 35’ten fazla olması

• Pıhtılaşma ve enfeksiyon problemleri

Kimyasal Gebelik Nasıl Anlaşılır?

Kimyasal gebelik sürecine giriş yapıldığı zaman adet gecikebilir. Yapılan gebelik testleri de genellikle pozitif çıkabilir. Vücut gebelik hormonu olan Beta HCG’yi üretmeye devam etmektedir. Bu sebeple, hem kanda hem de idrarda hormonlara rastlanır ve hamilelik düşünülür. Fakat yapılabilecek vajinal ultrason gebelik kesesi ya da plasenta görülmemektedir. Bu şekilde kimyasal gebelik söz konusu olur.

Bu durumu takiben hafif lekelenmeler ya da pıhtı şeklinde bir kanama meydana gelebilir. Kafaları karıştıran bu durum gebeliğin çok erken döneminde görüldüğü için düşük akla gelmeyebilir. Düşük kanaması ortalama 3 – 4 gün boyunca sürebilir. Zamanla vücuttaki BHCG hormonu normal seviyelere gelir. Kanamadan sonra kimyasal gebelik tedavisi adına kürtaj türündeki işlemlere ihtiyaç duyulmamaktadır. Kanama yumurta ile vücuttan dışarıya atılabilir şekilde olur.

Kimyasal Gebelik Olmaması için Nelere Dikkat Edilmelidir?

Kimyasal gebelik yaşamamak için yapılacak net bir tedavi yoktur. Bu genellikle embriyolarla alakalı bir sorundur. Ancak hamile kalmadan önce doktor kontrollerinizi yaptırarak enfeksiyon, pıhtılaşma ya da tiroit gibi problemlerin tedavisini yaptırırsanız risk oranlarını azaltabilirsiniz.

Kimyasal Gebelik Sonrası Hamilelik Nasıl Olur?

Kimyasal gebelik yaşayanlar tekrar çocuk sahibi olabilirler. Bu sorun embriyolarda gelişmektedir yani kimyasal gebelik kısırlık anlamına gelmez. Kimyasal gebelikten sonra vücuttan dışarıya atılan embriyolar söz konusudur. Bu sebeple, yeni bir gebelik yaşamak mümkün hale gelir.